11. Uluslararası Hukuk Kurultayı gerçekleştirildi
Ankara Barosu tarafından bu yıl 11.si düzenlenen ve dört gün süren Uluslararası Hukuk Kurultayı gerçekleştirildi.
Bilkent Otel ve Konferans Merkezi,'nde gerçekleştirilen kurultayda, “Türkiye'de insan haklarını savunmak”, “İnsan hakları felsefesi”, “Türkiye'de feminist hak savunuculuğu ve toplumsal cinsiyet eşitliği aktivizmi”, “Toplumsal cinsiyet ve temel haklar”, “Hak temelli hukuki aktivizm ve sosyal değişim için yeni yöntemler”, “Özgürlük ve güvenlik çatışması”, “Devlet suçluluğu, insan hakları ve ceza hukuku”, “Güvenlikçi devlet ve insan hakları”, “Hak öznesi olarak avukatlık”, “Adalet nöbetleri”, “Avukatların hakları” konulu oturumlar yapıldı.
Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, kurultayın ikinci gün programında yer alan “Adalet nöbetleri” oturumuna başkanlık yaptı. Av. Kemal Aytaç "Savunmaya Özgürlük, Herkes İçin Adalet", Karikatürist Musa Kart "Mizahçının Adalet Arayışı" başlıklı tebliğlerini sundu. Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz da, 85 hafta İstanbul'da avukatların tuttuğu ve ardından barolarca tutulmaya başlayan ve bugüne kadar 11 ilde tutulan adalet nöbetlerinin neden ve amacını anlattı. Oturumda son olarak Gazeteci Timur Soykan'ın "Dışarıdaki Gazeteciler ve Adalet Nöbeti" başlıklı tebliği sunuldu.
Karikatürist Musa Kart, tebliğinin yanısıra esaret altında tutulduğu 14 aylık zaman diliminde yaşadıklarını bir yazar, çizer ve mizahçı kimliği ile anlattı. Görüş gününde ziyarete gelen torunu için tutuklu arkadaşları ile birlikte cezaevini nasıl oyun alanına çevirdiklerini anlatan Kart, koğuşlarını ziyaret eden farenin infaz koruma memurunca öldürülmeye çalışılırken geldiği mazgaldan geri gidene kadar aralarına girip onun yaşaması için mücadele veren bir insan olmasına rağmen sağ terör örgütü üyeliğinden suçlanmasını kabul edemediğini belirtti. Musa Kart, kendini solda tanımlayan ve sol ilkelerden ödün vermeyen, bu uğurda bedel ödeyen bir gazeteci olarak tutuklu olmaktan ziyade koğuşunun kapısına “sağ terör örgütü” yazılmış olmasından duyduğu üzüntüyü anlattı. Eşi ve kızının 'açık görüş-kapalı görüş' konuşmasına kulak kabartan küçük torununun “açık görüş var demek ki dedemle görüşebileceğim” dediğini söyleyen Musa Kart “Çocuklar açık görüş nedir? Kapalı görüş nedir bilmesinler! Öğrenmek zorunda kalmasınlar! Yaşlarının gerektirdiği oyunları oynasınlar. Onlara çocukluklarını yaşayabilecekleri bir dünya bırakmak borcumuzdur” diye konuştu.