AMERİKA BAŞKANININ AÇIKLAMASININ HÜKMÜ YOKTUR!
BASIN AÇIKLAMASI
Onlarca yıldır her nisan ayı geldiğinde 15-20 gün boyunca Demoklesin Kılıcı gibi Türkiye'nin başında sallandırılan “ABD Başkanı soykırım diyecek mi?” sorusu, yeni başkan Joe Biden'ın 1915 Ermeni olaylarıyla ilgili “soykırım” sözünü kullanmasıyla ortadan kalktı. ABD Başkanı, Ermeniler ve tüm dünya kamuoyu bilmelidir ki, bu söz hem tarih hem de uluslararası hukuk çerçevesinde bir anlam ifade etmemektedir. Ayrıca bu sözün onlarca yıl süren tartışmalar sonunda bugün sarfedilmiş olmasının siyasi, ekonomik ve diplomatik ilişkilerin bir sonucu olduğu aşikardır.
ABD Başkanı Joe Biden'in Türkiye'yi “soykırım”la (genocide-holocaust) itham etmesi, sorumsuzluk olduğu kadar, hukuki karşılıktan da yoksundur. ABD Başkanının hiçbir şekilde ülkemizi itham etmeye hak ve yetkisi yoktur.
Zira uluslararası hukuk, 1948 yılında imzalanan “Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşme” ile gerekli tanımlamayı yapmıştır. Buna göre, soykırım suçunun işlenip işlenmediğine ancak bu alanda yetkili ulusal ya da uluslararası mahkemeler karar verebilmektedir. AİHM'nin, soykırımın bir hukuk kavramı ve suç tanımı olduğunu, soykırım suçunun varlığına ancak yetkili mahkemelerin karar verebileceğini, bireylerin ya da kurumların bir olaya ilişkin soykırım hükmü veremeyeceğini, 1915 olaylarının “soykırım” olduğuna ilişkin yetkili mahkemelerce verilmiş bir karar bulunmadığını saptayan kararı mevcuttur.
Ayrıca bilinmelidir ki, insanlığa karşı işlenen suçlar ile ilgili mücadele tüm insanlığın temel görevi olmakla birlikte, aklın, bilimin ve modern hukukun gereklerinden uzaklaşılarak gerçekleştirilemez. Hele ki, demokrasi götürme iddiasıyla gittiği denizaşırı ülkelerdeki katliamları ve insan hakları ihlalleriyle sicili kabarık olan emperyalist bir gücün parmak sallaması ironiktir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Genelkurmay Başkanlığı arşivleri de dahil olmak üzere tüm arşivlerini 2015 yılı itibariyle tüm tarihçilerin incelemesine açmıştır. Ermenistan Devleti'nin de sorunun çözüme kavuşturulması konusunda bir beklentisi var ise arşivlerini derhal incelemeye açması gerekmektedir. Sorunun çözümü, tarihçiler, hukukçular ve diplomatlardan oluşan komisyonların etkin çalışmasıyla mümkün olabilir. Hamasi nutukların sorunun tartışılmasına katkı sağlamayacağı bugüne kadar anlaşılmış olmalıdır.
Toplumların, devletlerin bir arada olmasını sağlayan uluslararası hukuktur. Evrensel hukuk ilkelerinin yanı sıra pek çok sözleşme, devletlerin tabi olacağı kuralları belirlemiştir. Bu aşamada; uluslararası hukukun bütün kazanımları hiçe sayılarak siyasi saiklerle yapılan soykırım söylemlerini kabul etmiyor ve kınıyoruz.
Bursa Barosu, tarihi olayların her türlü çarpıtmadan uzak, açık ve şeffaf olarak, uzmanları tarafından tartışılmasını, ortak acıların hiçbir devlet ya da şahsın istismar malzemesi haline getirilmemesini savunmaktadır. Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Bursa Barosu Başkanlığı