Adalet Nöbeti Bursa'da tutuldu!

Adalet Nöbeti Bursa'da tutuldu!

Yurt genelinden avukatların katılımıyla 85 hafta boyunca İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde tutulan Adalet Nöbeti'ni Anadolu baroları devraldı. İlk nöbet Bursa Barosu ev sahipliğinde Bursa Adalet Sarayı önünde tutuldu. Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, “Biz avukatlar, yüzlerce yıllık tarihimiz boyunca baskılara, keyfiliklere, hukuksuzluklara karşı direndik, direneceğiz; susmadık, susmayacağız. Ülkemizde gerçek bir adalet düzeni, gerçek bir hukuk devleti kuruluncaya kadar da mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

Anadolu'daki ilk Adalet Nöbeti'nin durağı Bursa'ya, Ankara, Antalya, Aydın, İzmir, Kocaeli, Yalova baro başkanları, Mersin, Diyarbakır, Van barolarının başkan vekilleri ve İstanbul Barosu'ndan da 30 avukat geldi. Nöbete avukat milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu ile Sezgin Tanrıkulu ve Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Asude Şenol da katıldı. Havanın soğuk olması nedeniyle Adalet Sarayı giriş holünde toplanan avukatlar, basın açıklaması için saat 12.30'da adliye merdivenlerine çıktı.

Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, adalet nöbetinin gerekçesini ve şimdiye kadarki süreci özetledi. Altun “Maalesef ülkemiz gün geçtikçe, demokratik, laik, hukuk devleti yapısını yitirmektedir. Özellikle 15 Temmuz'daki darbe teşebbüsünün ardından, temel hak ve özgürlükler ile savunma mesleğinin icrası kısıtlanmış, OHAL kalkmasına rağmen, fiili uygulama ve düzenlemelerle adeta olağanlaşmış, anayasa uygulanamaz ve meclis çalışamaz hale getirilmiştir” dedi. Altun özetle şunları söyledi:

“Ceza Usul Hukuku'nun evrensel kuralları ihlal edilmiş, masumiyet karinesi, doğal yargıç ilkesi ve adil yargılanma hakkı yerle bir edilmiştir. Halbuki salt güvenlikçi politikalar ile hak ve özgürlüklerin temeli ortadan kaldırılamaz. Günümüzde ise yurttaşlarımız fikirlerini dile getiremez, paylaşamaz hale getirilmiş, her muhalif ses yargı yolu ile susturulmaya çalışılmış ve hukuk güvenliği zarar görmüştür.”

Örnek olarak da Tabipler Birliği, Havalimanı İşçileri, Dr. Bülent Şık davalarını gösteren Bursa Barosu Başkanı Altun, “Bağımsız ve tarafsız yargının, adil yargılanma ve savunma hakkının temsilcisi, demokratik hukuk devletinin güvencesi avukatlara yönelik saldırılar, bizatihi halkın hak arama özgürlüğüne yapılmış saldırılardır. Avukatların saldırıya uğramasını olağan karşılayanlar, bir hak ihlali ile karşılaştıklarında da yine biz avukatlar aracılığı ile temsil edilmektedir” dedi.

Altun şöyle konuştu: “Gelinen noktada avukatlık mesleğine yönelmiş sistematik bir saldırının vaki olduğunu görmemek mümkün değildir. Yargıtay Başkanlığı'nın “Yargıda Şeffaflığa İlişkin İstanbul Bildirgesi ve Taslak Uygulama Tedbirleri” başlığıyla yayımladığı metinde yargının kurucu unsuru olan ve bağımsız savunmayı temsil eden halkın hak arama özgürlüğünün güvencesi olan biz avukatlar; “Yargı mensubu olmayan kişiler” arasında sayılmıştır. Özünde ihtiyarilik içeren arabuluculuğun iş davalarından sonra, ticari davalarda da zorunlu hale getirilmesi ve yine aile hukuku alanında da zorunlu kılınacağına dair söylentiler, noterlere devredilen yargısal işler, uzlaştırma gibi uygulamalar avukatlık mesleğinin alanını sınırlandırmıştır. Bu haliyle yakın gelecekte 'avukatsız yargılama yapılması' sonucunu doğurabilecek hukuka aykırı yaklaşımlara ve uygulamalara karşı durma kararlılığımızı yineleyerek 'Avukatsız adalet olmaz' diyoruz.”

Altun, konuşmasının ardından sırasıyla konuk baro başkanları ve başkan vekilleriyle, milletvekillerine de söz verdi.

Ankara Barosu Başkanı Av. Erinç Sağkan, bu nöbetlerin avukat tutuklamaları üzerinden vatandaşın ses tellerinin kısılması anlamına geldiğini söyledi. Sağkan “Biz, vatandaşlar özgür bir coğrafyada yaşasınlar diye nöbetteyiz” dedi.

Antalya Barosu Başkanı Av. Polat Balkan, “Cumhuriyet tarihinin en ağır ve karanlık sürecinden geçiyoruz. Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, demokrasi, özgürlüklerde haritada yerlerini göstermekte zorlanacağımız bazı üçüncü dünya ülkelerinin gerisine düştük. Bugün yargıya duyulan güven tarihin en dip seviyesine düşmüştür. Bunun sorumlusu avukatlar değildir” dedi.

Aydın Barosu Başkanı Av. Gökhan Bozkurt, “Yolda kar vardı. Karlı dağları aşarız ama kirli zihinleri aşmakta zorlanıyoruz. Ama onları da aşacağız. Avukatlar efendidirler, hanımefendidirler. Ama hak arama noktasına geldiğinde cübbemizi giydiğimizde hepimiz efeyizdir. Efelenmenin en iyisini biz biliriz” diye konuştu.

İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel ise “Bizden istedikleri susmamız, bat etmemiz, vazgeçmemiz. Ama yanılıyorlar. Susmayacağız, biat etmeyeceğiz. Vazgeçmeyeceğiz. Ülke demokrasi adına, insan hakları adına, hukuk devleti adına yaşanabilir bir ülke olana kadar, bütün yurttaşlarımız için hukuk güvenliği sağlanana kadar susmayı kabullenmeyi biat etmeyi reddediyoruz” dedi.

Milletvekili Av. Sezgin Tanrıkulu da “Geçmişte yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı sorunu vardı. Tartışırdık. Ama şimdi Türkiye'de yargı yok. Yargının kendisi yok. Ha Karayolları Bölge Müdürlüğü ha adliyeler. Türkiye'nin 81 iline yayılmış adaletsiz ortam var” diye konuştu.

Milletvekili Av. Nurhayat Altaca Kayışoğlu ise şöyle konuştu: “Ülkemiz adalet endeksinde 2017 verilerine göre 113 ülke arasında 101. sıraya geriledi. Bizler bu ülkede adaleti tesis edemezsek tepemizde dönen bu helikopter, binlerce güvenlik aracıyla bu ülke yönetilmeye çalışılır. Maalesef bu ülkede her anlamda adaleti yitirmiş durumdayız.”

Diğer konuşmalarda, cezaevinde tutuklu bulunan Selçuk Kozağaçlı'nın şahsında tüm avukatların bir an önce tahliye edilmeleri ve tutuklu avukatların da açlık grevine son vermeleri istendi.

Açıklamanın sonunda Adalet Nöbeti'nin Ocak-Şubat aylarına ilişkin raporu da dağıtıldı.