8 bin avukatın görev alacağı İstanbul seçimi öncesi Adalet Nöbeti
"23 Haziran'da demokrasinin hukuka ihtiyacı var"
31 Mart'ta yapılan, CHP ve İyi Parti'nin oluşturduğu Millet İttifakı'nın adayı Ekrem İmamoğlu'nun kazandığı, ancak YSK tarafından hukuksuz bir şekilde iptal edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi 23 Haziran Pazar günü tekrarlanacak. YSK'nın hukuksuz iptal kararına tepki gösteren çok sayıda baro başkanı ve avukat, İstanbul Barosu'nun organizasyonuyla başlatılan Demokrasi Nöbeti'ni, pazar günü sandık başında tutacak. İstanbul Barosu, seçimde 8 bin avukatın gönüllü olarak görev alacağını açıkladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi öncesi İstanbul'a gelmeye başlayan baro başkanları ve avukatlar, bugün Çağlayan Adliyesi'nde Adalet Nöbeti tuttu. Nöbete katılan Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun da bir konuşma yaptı.
Ülkenin her yerinden göçlerle zenginleşmiş ve adeta Türkiye'nin küçük bir modeli olan yeşil Bursa'dan selam getirdiğini söyleyerek başlayan Altun, “Biz bu nöbeti Antalya'da tutmayı planlamıştık. Bu planı yaparken YSK'nın hukuk dışı bir kararla İstanbul seçimlerini yenileyeceğini hesap etmemiştik. YSK bu kararıyla sadece hukuka zarar vermemiş, bir defa daha adalet duygumuzu incitmiştir” dedi.
“Genç yaşta aramızdan ayrılan meslektaşlarımıza umut olamadık. Dövizlerde fotoğrafları bulunan tutuklu ve adalet umudunu, inancını kaybetmiş her meslektaşımız için umut olmak için buradayız” diyen Bursa Barosu Başkanı Altun, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sayın Cumhurbaşkanı geçenlerde bir validen hareketle 'O ilindeki cumhurbaşkanıdır' diyerek, hem valiyi hem kendisini yüceltmeye çalıştı. Biz saray kıvamında konutlarda oturan, kayyum olarak atandıkları belediyelerde lüks ve şatafatta sınır tanımayan, çeşit çeşit makam arabaları olan bir kısım valilerin olsa olsa yaşam biçimleri ile Sayın Cumhurbaşkanı'nın övgüsüne mazhar olabileceklerini düşünüyoruz. Yine gerek Sayın Cumhurbaşkanı, gerekse bakanları ve belediye başkan adayı her fırsatta oyların çalındığını ifade ederken, İçişleri Bakanı bir adım ileri giderek 'hırsızı ve hırsızlığın nasıl yapıldığını iyi bildiğini' söylemiştir. İçişleri Bakanı'nın görevi hırsızı tanımak değil, onu yakalamaktır. Ancak YSK kararına gerekçe olan usulsüz sandık kurulu üyelerini atayan ona bağlı mülki amirlerdir ve hırsıza kapıyı açan da onlardır. Ama ne yapmıştır İçişleri Bakanı? Onları görevden alacağına, kanun karşısında hesap vermelerini sağlayacağına, bir de ödül olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na kayyum olarak atamıştır. Onun da ilk görevi belediye çalışanlarını seçimde taraf haline getirmek olmuştur. Sonra da israf söylemelerine nazire yaparcasına, vakıflara aktarılan yüz milyonlarca lira parayı, tahsis edilen binlerce makam aracının hizmet olduğunu, israf yapılmadığını anlatan afişleri İstanbul'un her yerine astırmıştır.
Aritofanes'in Barış isimli oyununda Tanrı Zeus, barışı bir mağarada hapsetmiştir. Barış'ın hapsi nedeniyle savaştan inim inim inleyen Atina'da insanlar açlık, yokluk ve umutsuzlukla karşı karşıyadır. Bir köylü barış gelsin diye köyün ileri gelenlerine gider, olmaz. Parlamentoya gider, başaramaz. Kendi köylüleri bile ona inanmaz ama o çıkar Zeus'un elinden kurtardığı barışı Atina'ya getirir. Barışla birlikte bolluk ve bereket de gelir ama az çalışarak çok kazanmak ganimet elde etmek isteyenler yavaş yavaş seslerini yükseltip, barışı köylü ile birlikte köylerinden kovarlar. İşte biz de şimdi o Atinalı köylü gibi İstanbul Barosu'nun avukatları ile birlikte barışı, demokrasiyi, kardeşliği hapis tutulduğu mağaradan kurtarmak için İstanbul'dayız. Pazar günü sandıklara ve sandıktaki iradeye sahip çıkacağız. Bu defa barış kazanacak, demokrasi kazanacak, kardeşlik kazanacak...”
İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet Durakoğlu da “Biz İstanbul'da 6 Mayıs YSK kararından sonra, yapılacak seçimlerin basit bir biçimde sadece İstanbul'a bir belediye başkanı seçme olmadığını, özellikle demokrasiye yönelik ciddi bir tehdit oluşturduğunu düşündüğümüz için, bütün meslektaşlarımızı göreve çağırdık. Türkiye'nin her yerinden, barolardan çok ciddi bir katkı geldi. Özellikle sandıklara seçmen iradesinin doğru bir şekilde yansıyabilmesini temin etmeye çalışıyoruz” dedi.
“23 Haziran'da demokrasinin hukuka ihtiyacı var” diyen Durakoğlu, “Biz de bu hukuka olan ihtiyacı gidermeye çalışıyoruz. Avukatlar olarak biz bunu yapacağız. Bugün de gördüğünüz gibi pek çok baro başkanımızdan bu ilgiyi gördük. Onlar şimdi kendi illerinde yaptıkları örgütlenmenin gereği olarak, Türkiye'nin her yerinden İstanbul'a 23 Haziran günü sandık başlarında nöbet tutmak üzere avukatları gönderecekler. Meslektaşlarımızla birlikte burada demokrasi için önemli bir görev yapacağımızı düşünüyoruz” diye konuştu.
İstanbul Barosu'nun çağrısına karşılık veren 23 baro başkanı, 500 civarında avukatla seçimde gönüllü görev alacaklarını bildirdi. Çağlayan Adliyesi'ndeki Adalet Nöbeti'ne katılan baro başkanları şunlar:
İstanbul Mehmet Durakoğlu, Adana Veli Küçük, Amasya Melik Derindere, Ankara Erinç Sağkan, Antalya Polat Balkan, Aydın Gökhan Bozkurt, Artvin Ali Uğur Çağ, Balıkesir Erol Kayabay, Bursa Gürkan Altun, Diyarbakır Cihan Aydın, Düzce Azade Ay, Gaziantep Bektaş Şarlı, Hatay Ekrem Dönmez, İzmir Özkan Yücel, Kırklareli Turgay Hınız, Mersin Fatma Denizcioğlu, Şanlıurfa Necati Taş, Tekirdağ Sedat Tekneci, Tunceli Kenan Cetin, Van Zülkif Uçar, Yalova Fedayi Doğruyol, Kocaeli Bahar Gültekin Candemir…